Sabahın seherinde seyrân ederken

Ağustos 7, 2017

Sabahın seherinde seyrân ederken
Öter garip bülbül güle zâr oldu
Açılmış goncalar dostun bağına girerken
Gülünü dersem nice olur dermesem işim zâr

Bülbüller feryâd eder bağı gülistanda
Bir haber almadım ol güzel yârdan
Sen bizi kurtar cânânım bu dârdan
Gülünü dersem nice olur dermesem işim zâr

Cem olup geldiler üçler yediler
Aşkın bâdesini bize verdiler
Elli yedi bin âşık o gülü derdiler
Dersem gülü nice olur dermesem işim zâr

Sen oldun bütün âşıkların zârı
Yaramın Lokman’ı o güzel hani
Arayıp gezerim bütün cihânı
Dersem gülü nice olur dermesem işim zâr

Garip bülbül gibi ermişiz zâra
Sen beni düşürdün aşk ile nâra
Mansur ‘ene’l-Hak’ demiş durmuş dâra
Dersem gülü nice olur dermesem işim zâr

Akgül ile kırmızı gül destesine
Yüzümü sürsem Muhammed’in postuna
Senden imdâd olmasa benim hâlime
Dersem gülü nice olur dermesem işim zor

Bülbülün feryâdı aşk ile zârı
Eridi kalmadı dağların karı
Âşıklar terk eder büsbütün varı
Dersem gülü nice olur dermesem işim zâr

Garip bülbül gibi düşmüşüm zâra
İmdâd eyle sen bizi yakma dahi nâra
Efendim sultanım yetir bizi dîdâra
Dersem gülü nice olur dermesem işim zâr

Sabahın seherinde ey cânım erdim
Açılmış gonca güllerini derdim
Aşkından ey güzel bülbüle döndüm
Dersem gülü nice olur dermesem işim zâr

Kemter Yusuf dertli hicrâna saldın
Nice kimselerin destinden aldın
Hayber kalesine Zülfikarı çaldın
Dersem gülü nice olur dermesem işim zâr